Tarım Kanunu

featured

Tarım Kanunun amacı tarım sektörünün ve kırsal alanın, kalkınma plân ve stratejileri doğrultusunda geliştirilmesi ve desteklenmesi için gerekli politikaların tespit edilmesi ve düzenlemelerin yapılmasıdır.
Bu kanun ile hedeflenen Tarım Politikalarının amaçları, Tarımsal Üretimin İç ve Dış talebe uygun bir şekilde geliştirilmesi, doğal ve biyolojik kaynakların korunması ve geliştirilmesi, verimliliğin artırılması, gıda güvencesi ve güvenliğinin güçlendirilmesi, üretici örgütlerinin geliştirilmesi, tarımsal piyasaların güçlendirilmesi, kırsal kalkınmanın sağlanması suretiyle tarım sektöründeki refah düzeyini yükseltmektir.

Tarım Kanunu
Tarım Kanunun 6.maddesinde Tarım politikalarının öncelikleri şu şekilde tanımlanmaktadır.
– Tarımsal üretimde verimlilik,Ürün çeşitliliği,Kalite ve Rekabet gücünün yükseltilmesi.
– Yeterli ve güvenilir Gıda arzının sağlanması.
– Tarımsal İşletmelerin altyapılarının geliştirilmesi.
– Tarımsal faaliyetlerde Bilgi ve uygun Teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması.
– Tarımsal girdi ve Ürün Piyasalarının geliştirilmesi ve üretim pazar entegrasyonunun sağlanması.
– Tarımsal üretimin tarım-sanayi entegrasyonunu sağlayacak şekilde yönlendirilmesi.
– Tarım sektörünün kredi ve finansman ihtiyacının karşılanmasına ilişkin düzenlemeler yapılması. Destekleme ve yönlendirme tedbirlerinin alınması.Doğal afetler ve hayvan hastalıklarına karşı risk yönetimi mekanizmalarının geliştirilmesi.
– Kırsal hayatın sosyo-ekonomik açıdan geliştirilmesi,Üretici örgütlenmesinin geliştirilmesi.
– Tarım bilgi sistemlerinin kurulması ve kullanılması.Toplulaştırma, arazi kullanım plânının yapılması ve ekonomik büyüklükteki tarım işletmelerinin oluşturulması. Toprak ve su kaynaklarının geliştirilmesi ve Rasyonel kullanımı.
– Avrupa Birliğine uyum sürecindeki gelişmelerden doğacak ihtiyaçları karşılayabilecek şekilde Ortak piyasa düzenlerinin öngördüğü, İdarî ve Hukukî düzenlemelerin yapılması.
Maalesef Bugün Türkiye de Tarıma gerekli değer verilmiyor. Çiftçiler Bir dönem “ Milletin Efendisi” olarak gösterilirken bugün icralık durumda olup borç batağına saplanmış durumdalar. Mazota, gübreye, tohuma ve Diğer Tüm Tarım girdileri nerdeyse Son bir yılda % 300 oranında zamlandı. Önemli bir tarım ülkesi olan Türkiye’de Çiftçiler, yüksek maliyetler nedeniyle artık ekemeyecek duruma geldi. Devletin çok acil şekilde Çiftçilere Destekleme yardımında bulunması gerekiyor. Aksi takdirde ilerde ciddi anlamda bir tarımsal darboğaz yaşanabilir.

2020 yılında Bütçeden Tarımsal Destekler için %2 pay ayrılırken 2022 yılında bu pay % 1,4 e düşürülmüştür. Tarım girdilerinin tamamı nerdeyse % 300 civarında artarken, hükümetin bütçeden Tarımsal Desteklemeyi artırması beklenirken tam tersi bir durum ile Desteklemeyi düşürmek, çiftçiyi kaderi ile baş başa bırakmak anlamına geliyor maalesef.
ABD,Çin.Almanya ve Hollanda gibi Gelişmiş Ülkelerin ekonomisinin temelinde muhakkak tarım en ön sıralarda yer almaktadır.Türkiye de ise Sanayii ön plana çıkarmak için maalesef Tarım sanki bilinçli olarak yok edilmeye çalışılıyor.
Türkiye de Tarımın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla(GSYH) içindeki payı giderek düşüyor. 2010 yılında yüzde 9 olan bu pay 2022 yılında tahmini rakam % 4 ile en düşük seviyeye indiği düşünülüyor.
Türkiye’de çiftçi sayısı son 15 yılda yüzde 50 azaldı. Tarım alanları da son 20 senede neredeyse yüzde 15 düştü.Son 20 yılda Tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısı neredeyse % 50 oranında azaldı.
Tüm bu olumsuzlukların üzerine bir de tarımsal alanların İnşaata ve imara açılıp rant sağlanması tarımsal politikaları yerle yeksan etmiş durumda
Her şeye rağmen doğru tarımsal politikalarla, doğru planlama ile tarım, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz için yine de tünelin ucundaki bir ışık olabilir.

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Batman Burada ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!