Ceza Kanunun birinci maddesinde de ifade edildiği gibi Ceza Kanununun amacı; kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir. Kanunda, bu amacın gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir.
Ceza Kanununda güvenlik tedbirleri olarak tutuklama ve adli kontrol tedbirlerine hangi durumlarda başvurulacağı net bir şekilde belirtilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanununun 100.naddesinde tutuklama tedbirini açık bir şekilde hüküm altına almıştır. Hangi durumlarda tutuklama kararı verilebileceğini kanun şu şekilde izah etmektedir.
CMK Madde 100; Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa tutuklama kararı verilebilir. Şüpheli veya sanığın davranışları yani delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa mahkeme yine de tutuklama kararı verebilir.
Adli Kontrol
Kişinin işlediği suçtan dolayı tutuklanması yerine, tutuklama da elde edilecek hukuki yararı, tutuklama yapmadan ulaşılabilecek amaca daha hafif tedbirlerle ulaşmaya çalışmaktır. Tutuklama yapılmadan bir nevi tutuklamanın görevini yerine getirecek bir tedbirdir. Adli kontrol tedbirinde esas maksat tutuklamanın ağır sonuçlarını ortadan kaldırmaktır. Ayrıca TCK’nın 3.maddesinde; suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur denilmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanununda genel olarak mahkeme tarafından verilen adli kontrol tedbirleri şunlardır;
a) Yurt dışına çıkamamak.
b) Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak.
c) Hâkimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak.
d) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek.
e) Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek.
f) Şüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak.
g) Silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silâhları makbuz karşılığında adlî emanete teslim etmek.
h) Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kişisel güvenceye bağlamak.
i) Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adlî kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.
Yorumlar kapalı.