İngiliz araştırmacılar, genetik ve sağlık bilgilerini analiz etmek için “Mendelian randomizasyon” adı verilen istatistiksel bir yöntemi kullanarak, depresyonun, tip-2 diyabete neden olduğunu keşfetti.
Şimdiye kadar araştırmacılar, tip-2 diyabetli kişilerin diyabeti olmayanlara kıyasla depresyon geçirme olasılığının yaklaşık iki kat daha fazla olduğunu ve depresyon geçiren kişilerin tip-2 geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu biliyordu. Ancak, depresyonun tip-2’ye mi neden olduğu, yoksa tam tersinin mi söz konusu olduğu ya da başka faktörlerin mi devreye girdiği konusunda şüpheler mevcuttu.
Son çalışmada araştırmacılar, genetik ve sağlık bilgilerini analiz etmek için Mendelian randomizasyon adı verilen istatistiksel bir yöntem kullandılar. İlk kez, depresyonun doğrudan tip-2 diyabet gelişme riskinde artışa neden olduğunu, ancak diyabetin depresyona neden olmadığını buldular.
Çalışma, depresyonun tip-2 diyabet üzerindeki etkisinin yalnızca %36,5’inin obezite ile açıklanabileceğini ortaya koydu.
Obez kişilerin, tip-2 diyabete yakalanma olasılığı normal kilodakilere göre önemli ölçüde daha yüksek olduğu bilinirken, yapılan çalışma, depresyonun tip-2 diyabet üzerindeki etkisinin yalnızca %36,5’inin obezite ile açıklanabileceğini ortaya koydu.
YEDİ GENETİK VARYANT TESPİT EDİLDİ
Bu ortak genlerin beyinde, pankreasta veya yağ dokusunda insülin salgılanmasında veya iltihaplanmada rol oynadığını ve bu biyolojik süreçlerdeki değişikliklerin depresyonun tip-2’yi nasıl artırdığını potansiyel olarak belirlediğini kaydeden araştırmacılar, hem tip-2 diyabete hem de depresyona katkıda bulunan yedi genetik varyant olduğunu tespit etti.
Diyabetin, depresyona neden olduğuna dair doğrudan bir neden bulunamamış olsa da araştırmacılar, tip-2 diyabetle yaşamanın getirdiği yükün depresyon gelişiminde bir faktör olabileceğine inanıyor.
Araştırmacı Dr. Elizabeth Robertson, çalışmaya ilişkin şunları kaydetti:
“Bu son derece önemli çalışma bize genetik, tip-2 diyabet ve depresyon arasındaki bağlantılar hakkında yeni bilgiler vermekte ve depresyonun tip-2 diyabet gelişimine katkıda bulunabileceğini göstermektedir. Tip-2 diyabet, birden fazla risk faktörü içeren karmaşık bir hastalıktır ve önceki araştırmalar bu hastalığın depresyondaki kişilerde daha yaygın olduğunu göstermiştir. Bu çalışma bize bunun nedenini daha iyi anlamamızı sağlıyor ve depresyonun artık tip 2 için bir risk faktörü olarak değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.”
Araştırmacılar, çalışmanın sonuçlarının depresif semptomların başlangıcında tip-2 diyabetin önlenmesinin önemini ve depresyon ve tip-2 diyabet komorbiditesi üzerindeki etkisi bağlamında sağlıklı bir kilonun korunması ihtiyacını vurguladığına inanıyor.
Dünya genelinde 2017’de 425 milyon diyabet hastası bulunurken bu sayının 2045’te yüzde 48 artarak 629 milyona ulaşacağı öngörülüyor. /Cumhuriyet
Yorumlar kapalı.