Bu haftaki yazımı okursanız, hayatınız değişecek ve bütün olumsuzlukları geride bırakıp yepyeni başlangıçlara imza atacaksınız.
Ve şayet çok zengin bir yazar olursam ilk işim Batman’ın yollarını onarmak olurken, Batman’a deniz getirip yaz tatilimi sahil kenarında kahve içerek geçirmeyi düşünüyorum ama neyse.
Önceleri en büyük ihanetle eş değer değil miydi ‘yalan!’
Büyük bir günah olup affedilmeyen. Ve suçlu bile olsa yalancı bir masum olmaktansa, dürüst bir suçlu olmak değil miydi ‘insanlık!’
Eskiden yanlış bildiğimiz YALAN! Siyaset ile NORMAL, yuva yıkılmasın, arkadaş darılmasın diye PEMBE, dürüst insanın yanlış anlaşılması ile birlikte de DOĞRU TAVIR olarak nitelendirilip yanlış olmaktan çıkıp, normal bir durum renkli bir bahane ve yapılması gerekenler arasında yer almaya başlamıştır.
Duyup duyup hayretlerle dinlerken, durup durup derin ahlar çeker olduk. Oysa ki çokta yaşlı sayılmazdık ama eyvahlar çekerek ne günlere kaldık diye söylenir olduk.
Evet siyaset ile alıştık yalanlar dinleyip yalandan inanmaya ve nasıl normalleştiyse artık doğru konuşanları oralarda görmek mümkün olmadığından, en güzel yalan söyleyene oy verilir oldu.
Gerçi değil yalan konuşmak açık açık sizi liğme liğme edeceğiz deseler, kalkıp alkışlayacak olan sayısız vatandaşımız var. Yani demem o ki aslında ne gerek var.
Bunun benzeri bir olayı büyüklerimizden dinlemiştim.
Batman’a giden gelenin pek olmadığı zamanlarda, seçim arifesinde büyük bir parti liderinin ziyarete gelmesi bütün halkı çok mutlu etmiş.
Yaptığı konuşmada “Batman’a F tipi cezaevi yapacağım” demesine karşın dakikalarca alkışlanmış.
Aslında tabi düşünen düşündüğünden, düşünemeyen düşünemediğinden derken yer bulamayan sayısız suçlu vardı öyle değil mi?
Ve maalesef şu an ki durumumuzda çok farklı değil. 1 TL’nin maliyeti bile 1 TL’yi geçti insanlar perişan durumda, hiçbiri halkın ne halde olduğunu, nasıl yaşayacağını düşünmez derken, izlediğim bir haber beni çok etkiledi.
Milletvekillerinden biri halka seslenip, ‘eti gram ile sebzeyi tane ile alın’ diyordu.
İnanın çok duygulandım demek ki milleti ne hale koyduklarını biliyorlar ve farkındalar.
Yalnız ben de buradan seslenmek istiyorum bu gidişle eti değil gram ile almak kemiğini alıp suyunu kaynatıp içmek bile zor olacak.
Her şey altüst durumda, ekonomi berbat, ülke batmış ama hala her şey yolunda, diğer ülkeler bizi kıskanıyor ve her zorluk gibi bunlarında üstesinden geleceğiz deniyor.
Yani birimiz kendi için, hepimiz birimiz için çalışıyoruz.
Verdiğimiz vergiler saray masraflarını bile karşılamaz iken yine zor günleri atlatmak için iban bekliyoruz.
Aslına bakarsanız, mevzumuz çok uzun ve çok derin ama hele şu büyük sıkıntılarımızı atlatalım günlük hayatımızda dinlediğimiz, olası yalan muhabbetlere daha sonra değinip, dertlinin neden mutlu, mutlunun neden dertli görünmeye çalıştığını ilerleyen dönemlerde konuşacağız.
Haa bu arada yalan söylerken iki kez düşünün çünkü dinleyen genelde yalan olduğunu bilir ama bunu size söylemez.
Yalanım varsa yazım bir kez bile tıklanmasın! Daha kötüsü var mı?
Yorumlar kapalı.