Elindekiyle mutlu olmayı bilen, küçük dünyasında ailesiyle, çocuklarıyla yaşayıp giden ve hiç şikayet etmeyen bir nesil yavaş yavaş yok oluyor!
Yaşça küçüklerimizinde eninde sonunda cümlelerinden telaffuz edeceği o kelime,
‘yeni nesil’ olacaktır…
Hiçbir şeyden mutlu olmayan, ne gördüm delisi olan internetle, tabletle büyüyen yeni bir nesil yetişiyor. Peki ya ‘yeni nesil anneler!’ Oysa kimse onlardan söz etmiyor.
Yeni nesil anneler; daha çocuğu dünyaya gelmeden onun için iyi bir hayat hazırlamaya çalışıyor. Çocuk bakımı ve gelişimiyle ilgili ne tür kitap varsa okuyup kendini anneliğe hazırlıyor.
‘Yeni nesil anneler’ her ne kadar kendi annelerinden daha bilgili hale gelseler de asla daha deneyimli olamazlar.
Bebeğini YouTube’ den ninni açarak uyutur. Çocuğunun her evresini sosyal medyada paylaşır, baby shower partileri ile kutlamalar yapar. Bisküvi gücünde bir çocuk yetiştirir. Sonra ister ki; çocuğu hayatta hiçbir zorluk çekmesin, hiç hastalanmasın, hiç üşümesin, hiç başarısız olmasın, hiç uyku düzeni bozulmasın, hiç korkmasın, hiç ağlamasın, hiçbir şeyden geri kalmasın ve daha nicesi.. Sosyal oyunlarla tamamen uzak. YouTube den ‘Fatih Selim’in’ videolarını izleyerek sosyal oyunların yerini doldurur. ‘Fatih Selim’ kimdir diye soracak olursanız eğer ‘yeni nesil anneler’ iyi tanır onu..
Hiç fark ettiniz mi? Biz küçükken sokakta bedava oynadığımız oyunları bugün belki de farkına bile varmadan çocuklarımıza alışveriş merkezlerinde kurslarda parayla oynatıyoruz.
‘Yeni nesil’ çocukların varoluşunda biz ebeveynlerden biri olan annenin yadsınacak kadar az payının olmadığının düşüncesindeyim.
Elbette hepimizin ortak paydası; sağlıklı ve mutlu çocuklar yetiştirmek.
Peki yetiştiriyor muyuz?
Her istediğini alarak mutsuz, Fastfood yiyecekleri ile besleyerek kendi ellerimizle sağlıksız çocuklar yetiştiriyoruz farkına bile varmadan..
Peki ya yeni nesil babalar.
Sevgili babalar; çocuk bakımıyla ilgili pek bir deneyimleri olmasa bile, sürekli bu konuyla ilgili müdahalede bulunurlar.
Çocuğun tek mutluluğunu, istediği her şeye sahip olmasında görürler. O yüzden çocuğun her istediğini almakla meşguldürler.
Çocuk akranlarından eksik olmasın diye her istediğini yapar, her istediğini alırlar. Kişi, babasından görmeyi arzu ettiği ancak göremediği şeyi çocuğuna yaşatır.
Nasıl ki çeken çektirir yöntemi yanlışsa ben görmedim, çocuğum görsün yöntemi son derece yanlıştır..
İstediği her şeye sahip olan bir aile dostumuzun sekiz yaşındaki oğlu geçen gün babasından dron istiyordu. Biran düşününce çocuğa hak vermedim değil sonuçta bir tek dronu yoktu, o da neden olmasın ki?
Çocuklarımıza hazır oyuncaklar vererek yaratıcılığını, her istediğini yaptığımız için sabredebilmesini kolayca her şeye sahip olmasını sağladığımız için de kıymet bilmesini engelliyoruz farkına bile varmadan..
Çocuklarımızı pamuklara sarıp yetiştiriyoruz, her türlü kötülükten korumaya çalışıyoruz sonra bir anda teknolojiye kurban ediyoruz. Yine çocuklarımızın masum kalplerini, temiz zihinlerine zarar veren ‘PUBG’ oyunu yediden yetmişe her kesimin ve her evin gündemine oturmuş durumda.
Yeni nesil bizim eserimiz.
En büyük rol modelleri bizleriz.
O yüzden çocuklarımızı değil önce kendimizi eğitmeliyiz.
Yeni nesil çocuklar çok kurnaz, çok akıllı, onları kandırmak azımsanmayacak kadar çok zor.
Teknolojiyle büyüyen, teknolojik çocuklar, bomba gibi geliyor ama bunun pimi bizim elimizde…
Yorumlar kapalı.