Zam yağmuru

featured

Biz göklerden rahmet yağmuru beklerken, pazarda, kasapta, markette, giyimde, hizmette aklınıza gelebilecek tüm tüketim noktalarında tam sağanaklı zam yağmuru yağmaya başladı…
Sorsak; hepsi doların yükselmesine bağlı olduğunu söyler. Fakat akşamın da yükselen doların, sabahında market raflarına yansıyorsa, talebin artacağını görüp ‘henüz stoklar erimemişken’ bir gecede fiyat iki katına çıkıyorsa eğer, siz buna ne derseniz bilmem ama ben buna düpedüz fırsatçılık derim… Fırsatçılık yapan elbette apar, fırsatçılar şekil verir…
Genelleme yapmayacağım. Zincir marketlerin, zincirleme zamları yetmiyormuş gibi, son dönemin en popüler zam şampiyonları olan yağı şekeri unu zula etmeleri de cabası…
Ürünler, uzunca bir süre depoda bekletildikten sonra, gönüllerince zam aldığı taktirde stoklarda yerini almış oluyor. Bir de üstüne indirimli etiket asıp, kişi başı bir tane almakla sınırlıdır diye yazılınca otomatikman insanda ikinciyi alma isteği de oluşuyor. Hani bakmayın bir tane almakla sınırlıdır yazdıklarına, bir tane aldıktan sonra market kapısında bir adım ileri iki adım geri yaptığınız taktirde ikinciyi de almaya da hak kazanıyorsunuz..
Her ay zamlı olarak aldığım aynı marka zeytinin, bu ay daha yüksek zamla almama rağmen tadındaki farklılık ve kalitesinin düşürülmüş olması mideme hançer gibi saplandı. Biz fiyatı yükseldikçe kalitesi artar sanıyorduk.
Meğer kalitesi düşürüldükçe fiyat artıyormuş…
Sadece zeytin olsa içim yanmaz.
Bir çok ambalajlı ürünün özellikle bisküvi çeşitlerinin de tarifini değiştiremediklerinden olsa gerek onlarda da sayı eksikliğine gidilmiş haberiniz olsun..!
Fiyat arttıkça, talep te artar derler, bu doğru…
Kapitalizm sistem 10 TL’ye almadığımız bir fincan takımını 100 TL olduğunda almak için insanı sıraya dizer. Rüzgar bile kapitalizmden yana.
Lafa gelince meteliğe kurşun atanlar, nerede bir indirim varsa, en ön sırada bayrak sallar.
Ha ne diyordum; aklım diyorum, zeytinde kaldı.
Ama evdeki bulgurdan da olacağız bu gidişle!..
Üzerimizde dolanan bu kara bulutlar, gün geçtikçe bizi daha hırçınlaştırıyor. Birbirimize karşı acımasızlaştırıyor. Ağzı kulağında borsayı takip edende var, umutlu bir şekilde borsayı açıp, umutsuz bir şekilde kapatanda var.
Bıçak eti geçti, kemiğe vardı…
Maaşlar yerinde erimesine rağmen, zam üstüne gelen zamlar satın alma gücünü oldukça düşürdü. Market, giyim, kasap, manav temel tüketim ürünleri ciddi oranda zamlandı. Marketlere gidilmez oldu.
Giyim deseniz, artık çocuklara bir değil 2-3 beden büyük alır sonraki senelerde giyebilsin diye. Kasap ile manava gelirsek te onun dersini de malum milletvekili teorikte anlatmıştı; eti gramla, meyve ve sebzeyi taneyle alın diye…
Ağlanacak halimize gülüyoruz.
Velhasıl kelam, yağmur yağıyordu ama herkes ıslanmıyordu…
Zengin artık, çok daha zengin, fakir artık, çok daha fakir…
Sonumuz hayır olsun diyeceğim ama sanırım bugünlerimiz yarından daha iyi.

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Batman Burada ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!