Saatlerce, günlerce, aylarca; daha ötesi yıllarca bahçelerine ve evin odalarına baktı. Kim bilir kaç kez yazdı onları?
Bahçelerdeki ( hatta bahçelerin isimleri bile vardı ), dut ağaçlarının yeşermesi, dallarda körpe yaprakların açıvermesi, yaban otlarının bitivermesi, sonra üzümün budanması ve yeşermesiyle ilaçlanması, rengarenk güllerin budanıp açılması, erik, elma ve nar ağacının büyümesi ile toprağın kazılarak soğan, marul, biber ve domatesin ekilmesi; kısacası bahçelerdeki her ağacın ve bitkinin önce yeşil sonra alaca renkler almasını görebilirsiniz; güneşin ağaçların dalları arasından gün içinde parça parça bahçelere dağılması, bakarsınız güneş ön bahçededir, sonra döner arka bahçededir, ister güneşlenirsiniz, ister gölgelere sığınırsınız; evde, tiyatro bahçesinin balkonunda ayın önce hilal sonra dolunay şeklini aldığını izlersiniz; kimi zaman yıldızların bolluğuna şaşarsınız, kimi zaman pek azdır yıldızlar; dört mevsimin döngüsünü gözlemleyebilirsiniz; günün ardından geceler, gecelerin de ardından gündüz olur; doyasıya serçeler öter, doyasıya yağmurlar yağar, doyasıya güneşlerle aylar doğar, batar ve giderek bahçelerdeki bitkiler ürünlerini verir; derken ağaçların yaprakları dökülür; zaman zaman güzel ve kötü havalar yaşarsınız; doğa döngüsünü pencerelerden, odalardan ve balkondan fark edebilirsiniz; sonrasında ihtiyaca ve mevsimine göre yattığın oda ile yatak değişir, bir güzel temizlik yapılır eve; her şey on yıllar kadar hiç değişmeden kalmış sanırsınız, sadece biraz toz toplanmış, biraz eşyalar ve ev yıpranmış; toz temizlenir, eşyalar yenilenir, ev boyanır; bitkiler büyür, tiyatro bahçesinde mangal pikniklerine gidip gelenler değişir; özgür bahçede çocuklar özgürce şen-çeşitli oyunlar oynarken tıpkı çekirgeler gibi hoplar zıplar; işe gidip eve dönersin, ara sıra başka kentlere seyahatlere çıkarsın, yine geri gelirsin evine, her şey olduğu gibidir, bıraktığın yerde; kimileyin hayatınızda bir aşk biter, bir başkası başlar; saçlarınız uzadıkça uzar, dökülür kimileyin; yılbaşıları, doğum günleri yaklaşır, ömrünüzden yıllar eksilir; ansızın dejavular belirir, bazı bazı ben bu anı daha önceden yaşadım hissine kapılırsınız; kolaylıkla, rahatlıkla bunları gözlerinizin önüne getirebilirsiniz; açıkçası beş-on yıl daha geçer ve sanki hiçbir şey değişmemiş diyebilirsiniz; gerçekten bu sonuçlar daima mevcuttur, insan isterse izlenimlerinin daha çabuk farkına varabilir.
İşte zamanın akışında hayat hep aynı gibi hissindeyiz. Yaşarken ne başı, ne de sonu algılamış değiliz. Bazen, sıklıkla olmamakla beraber, yukarıda yaptığımıza benzer, başımıza gelenleri değerlendiririz. Bu süre, adeta göz açıp kapanıncaya değindir. Akabinde yaşamaya devam ederiz. Döngüler yeniden başlar, saatler günleri kovalar. Pazartesi, salı, çarşamba ve diğer günler; bahar, yaz, kış, özcesi dört mevsim; 2020, 2021, 2022 ile önceki ve gelecek yıllar…
Zaman kısmen su gibi akar, kısmen asılı gibi kalır, yaşadığın zihinsel-ruhsal, eğlenceli-keyifli durumlara göredir bu; bir andan bir ana, bir vakitten ötekine götürür bizi; artık zamanı sezdiğimiz gibi anlar ve biliriz.
İşte zaman içinde yaşadıklarımız bunlar ve sadece hayatla zaman her zamanki gibidir!